28 Haziran 2012 Perşembe

Gizli Bir Sosyal Ağ Oluşturma





Bu durum iş arayan çoğu kişi için bir muammadır: bir yandan bağlantılarınızı güçlendirip iyi bir kariyere adım atma şansınızı arttırmak isterken; bir yandan da hakkınızda ne kadar çok şey bilinirse kaçış stratejinizin patronunuzun kulağına gitme ihtimalinin o kadar arttığının farkındasınızdır.

İş dünyasındaki profesyoneller bile halen bir pozisyonda çalıştıkları sırada, yeni kontaklar kurma stratejilerine çok önem verirler. Sahip oldukları işi kaybetmek istemedikleri için de özgeçmişlerini “herkese” sunmazlar.

Ayrıca sosyal bir çevreye sahip olmadan iş bulmak iş arayan kişiler için gerçekten çok zordur. Bazı yöneticiler  “ insanlar hakkında, bildiğimizi bilmedikleri ne kadar çok şey bildiğimizi bilseniz çok şaşırırsınız” diyorlar.

Peki o zaman gizli bir biçimde ancak etkili bir sosyal ağ oluşturma sürecini nasıl başarıyla tamamlayacaksınız? İş dünyasındaki ağ oluşturma çabalarınızı kamufle ederek bunu başarabilirsiniz.
Sürekli Ağ Oluşturarak Bu İşlemi Maskeleyin 
Eğer zeki biriyseniz ağ oluşturmayı sürekli bir aktivite haline getirirsiniz. Böylece ne yaptığınız fark edilmez çünkü yaptığınız şey sizin için gayet normal ve günlük bir aktivitedir.

Dikkatli bir biçimde kurulmuş bağlantılar size büyük ayrıcalıklar sağlar. Çalıştığınız sırada derin ve geniş ilişkiler kurmaya özen gösterin; çünkü iş ararken kontaklarınızın sırlarınızı saklaması çok önemlidir.

Hırslı profesyoneller için iş aradıklarını gizlemenin en iyi yolu “iki yüzlülüktür”. Ağ oluşturma aktivitelerinin çoğu firmanıza profesyonel anlamda katkı sağlayacak aktiviteler gibi gösterilebilir.

Ağ Oluştururken Nasıl Yakalanılmaz

Gizli bir ağ oluşturma süreci için stratejiler önemlidir, ayrıca radara yakalanmamanızı sağlayacak taktiklerden de faydalanabilirsiniz. İşte sizin için başarılı bir biçimde ağ oluşturmanızı ve yakalanmamanızı sağlayacak taktikler:
  • Hiçbir iş arama veya bağlantı oluşturma aktivitenizi firmanızın faks makinesi ve kendi bilgisayarları aracılığıyla yapmayın.
  • Bağlantılarınızla iletişime geçerken asla firmanızı ortaya çıkaracak bir yöntem kullanmayın. Örneğin iş telefonunuzu ve mail adresinizi kullanmaktan kesinlikle kaçının. Kontak kurmak amaçlı yeni bir mail adresi alın ve bu adreste asla gerçek adınızı kullanmayın.
  • Patronunuz mailinize veya ajandanıza ulaşabilir mi? Herhangi bir iş görüşmesiyle bağlantılı olan programlarınızı haftalık programınıza eklemeyin; patronunuz bir fare gibi koku alabilir.
  • Yayınladığınız her iş ilanında maskeleme yöntemini kullanın ama bunu yaparken de bir paranoyak gibi davranmamaya dikkat edin.
  • Eski patronlarınızla iletişim halinde kalın ve gerektiğinde onları referans veya bağlantı olarak kullanın. Eski patronlarınızla aranız iyi olduğu takdir de onlardan yardım istediğiniz zaman, onlar da iş arama sürecinizin gizliliğine önem verecektir.
  • İşe alım görevlileri en güvenilir yöntemle size gelmediği sürece onlara dikkat edin. Eğer bir işe alım görevlisiyle ilgili kötü bir fikriniz varsa, özgeçmişinizi göndermeyin.  
Son olarak unutmayın ki bağlantı oluşturma sürecinizi bu kadar gizli tutmaya çalışmanızın hiçbir anlamı olmayabilir. Eninde sonunda patronunuz tarafından yakalanma durumuyla yüzleşmeniz gerekebilir.

Kaynak:Monster

27 Haziran 2012 Çarşamba

Online İmajınızı Yenileyin





Facebook ve Twitter gibi sosyal ağlarda zaman geçiren birçok genç profesyonel vardır. Ancak arkadaşlara ve aileye sevimli görünen bazı şeyler potansiyel firmanız için pek de mizah içerikli olmayabilir. Bu yüzden firmaların online araştırma yapıp adayları internetteki imajlarına göre elemeleri çok şaşırtıcı değildir.

2005’te 102 işi alım görevlisi ile yapılan bir ankete göre, görevlilerinin %75’i adayları incelemek için internette araştırma yaptıklarını, %26’sı ise adayların internet üzerindeki imajlarına göre onları elediklerini belirtmiştir.

İş hayatına henüz atılan yeni mezun da olsanız, profesyonel bir pozisyonda çalışıyor da olsanız, internet üzerindeki imajınıza dikkat etmelisiniz. Özgeçmişiniz için bu kadar çok zaman harcarken, internetteki bilgilerinizin de onun devamı niteliğinde olduğunu unutmayın. İşte aklınızda tutmanız gereken birkaç nokta:

Paparazzilere Dikkat Edin: Bloglarda ve fotoğraf paylaşım sitelerinde fotoğrafı paylaşılan birinin bu fotoğraf yüzünden başının derde girebileceğini belirten hiçbir şey yoktur. Bu yüzden dışarıdayken iyi zaman geçirmeniz gerektiğini, fakat aynı zamanda flaşların ne zaman üzerinizde patlayacağını asla bilemeyeceğinizi aklınızdan çıkarmayın. İnternette gezinen ve sizin hakkınızda kötü bir imaj çizen fotoğrafların ve videoların olmasını istemezsiniz.

Kendi Tanıtımınızı Kendiniz Yapın: İnternet üzerinde pozitif bir imaj çizmenin sırrı insanların görmek istediği bir içerikte kendinizi tanıtmanızdır. Kişisel bir internet sayfası yaratabilir veya özgeçmişinizi online olarak yayınlayabilirsiniz(adresinizi, sosyal güvenlik numaranızı ve kişisel bilgilerinizi eklemeden). Sahip olduğunuz internet sayfasını ve online özgeçmişi gerektikçe yenileyin ve adınızı google’da arayan birini etkileyebileceğinizden emin olun.

Teknolojiyi Akıllıca Kullanın: Özgeçmişinizi Monster’a yükleyerek teknolojinin sağladığı yeni iş arama imkanlarından yararlanın. Moster’ın yeni ayarlarıyla artık aday arama sürecinde birçok “eh işte” seçeneğiyle karşı karşıya kalınmayacak. Artık aramalar sonucunda firmaların eline birkaç tane çok yetenekli ve tamamen onların aradıkları kriterlere uyan adayların bilgileri geçecek. Özgeçmişinizin de firmaların isteklerini karşıladığından ve kalabalık içinde kaybolmayacağından emin olun.
Sorumlulardan Yardım Alın: Eğer internet üzerinde sizinle ilgili resimlere veya uygunsuz bilgilere rastlar ve bunları silmek isterseniz, internet sitesinin tasarımcısı veya sorumlusuyla konuşup bu bilgilerin kaldırılmasını rica edin. Eğer bu yöntem işe yaramazsa ya internet içeriğini düzenleyen bir siteye bu konu hakkında şikayette bulunabilir ya da hukuki yardım alabilirsiniz.

Kaynak: Monster

25 Haziran 2012 Pazartesi

Mobbingi Keşfettik Sırada Bullying Var


Mobbingi keşfettik sırada bullying var

6 yıl önce bir mahkeme kararıyla tanıştığımız mobbing, artık herkesin bildiği bir kavram. 2 yıllık Mobbingle Mücadele Derneği, 16 bin kişiye yardımcı oldu. Şimdi sırada 'akran zorbalığı' olan 'bullying' var.


Mobbing (iş yerinde psikolojik taciz) farkındalığını artıran çalışmalarıyla dikkat çeken Mobbingle Mücadele Derneği Mobbingder, 2 yıl içinde Türkiye'nin dört bir yanında temsilciliklerini artırarak mağdurlara yardımcı oldu. Dernek, kamu kurum ve kuruluşlarıyla da çok sayıda etkinlik gerçekleştirdi. Hakim ve savcıların mobbing farkındalığını arttırmak amacıyla Türkiye genel bir anket çalışması başlatan Mobbingder, psikolojik tacizin önlenmesi ve kanunu uygulayacak bir kurum oluşturulması için 2 kanun taslağı hazırladı. Dernek verilerine göre, 2 yıl içinde 16 bin mobbing mağduruna yardım elini uzattı.
Yasaya giriyor
Mobbing mağdurları, birçok emsal yargı kararıyla hukuk mücadelesi verirken önümüzdeki temmuz ayında yürürlüğe girecek yeni Türk Borçlar Kanunu'yla 'mobbingle mücadele'ye yasal dayanak da gelecek. Kanunda 'işçinin kişiliğinin korunması' başlıklı maddede mobbing şöyle ifade ediliyor: 'İşveren; hizmet ilişkisinde, işçinin kişiliğini korumak ve saygı göstermek ve işyerinde dürüstlük ilkelerine uygun bir düzeni sağlamakla, özellikle işçilerin psikolojik ve cinsel tacize uğramamaları ve bu tür tacizlere uğramış olanların daha fazla zarar görmemeleri için gerekli önlemleri almakla yükümlüdür.'
Akran zorbalığı
Mobbingder, son yıllarda okullarda arttığı gözlenen bullying konusuna da dikkati çekti. Bullying, (akran zorbalığı) şöyle tanımlandı: 'Bir ya da birden çok öğrencinin kendilerinden daha güçsüz öğrencileri kasıtlı ve sürekli olarak rahatsız etmesiyle sonuçlanan ve kurbanın kendisini koruyamayacak durumda olduğu bir saldırganlık türüdür. Akran zorbalığı, tekme atma, tokat vurma, itme, çekme gibi fiziksel, sataşma, alay etme, dalga geçme, kızdırma, hoşa gitmeyen isim takma, küçük düşürücü sözler söyleme gibi sözel; dedikodu ve söylenti çıkarıp yayma, arkadaş grubundan dışlayarak yalnızlığa terk etme gibi dolaylı ya da para veya diğer eşyalarını zorla alma, almakla tehdit etme, eşyalarına zarar verme gibidavranışsal olarak ortaya çıkabilir.'
İşyerinde psikolojik terör patladı
'İşyerinde psikolojik terör' olarak nitelendirilen mobbingde patlama yaşanıyor. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hamit Hancı bu patlamayı ve sonuçlarını şöyle değerlendirdi: 'Mobbing, kompleksli kişilik sorunudur. Yüksek sesle emir ve talimat verilmesi, işini iyi yapmadığının söylenmesi, telefonla konuştuğuna aldırmadan emir verilmesi, bir işi bitirmeden diğerine koşturulması ve bunların süreklilik arz etmesi... Bunu yapanlar, kendi eksikliklerinin telafisi çabasındadır. Konumları adına korku ve güvensizdirler. Zayıf yapılı insanlar, başkalarını ezerek aslında zayıflıklarını örtmektedir. Mobbing, genellikle işini çok iyi, hatta mükemmel yapan, ilişkileri olumlu, çalışma ilkeleri ve değerleri sağlam, dürüst ve güvenilir, kuruluşa sadık kişilere yönelmektedir. Mobbing, alkol ya da madde kullanımı, anksiyete, benlik saygısında azalma, hipertansiyon, depresyon hatta intiharla sonuçlanabiliyor. Mobbing kurbanları profesyonel yardım alabilir. Mobbingde Fransa'daki gibi öncelikle arabuluculuk sistemi, Japonya'daki gibi Alo Mobbing hattı oluşturulmalı. Yasal yaptırımları da içeren özel bir Mobbingle Mücadele Yasası çıkarılmalıdır.


Kaynak: Akşam Gazetesi (Dilek GEDİK-Hakkı KURBAN’ın haberi)